♥DUYGUSAL YASEMİN♥ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
♥DUYGUSAL YASEMİN♥ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2019 Pazartesi

MUTLULUK BORCU

Adam genç kadına seslendi:
- Bana gözyaşı borcun var!

Genç kadın sordu:
- Nasıl öderim?

Adam gözlerini kırptı
- Haydi gülümse!

Gülümsedi genç kadın...

Adam, cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi...
Ve mendilini özenle katlayıp

yine kalbinin üzerindeki iç cebine koydu...
Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde...
İkisi de bahar kokuyordu...
Biri ilkbahar, diğeri güz...



Adam, seslendi yine:
- Bana mutluluk borcun var!

Genç kadın, biraz mahcup, biraz şaşkın sordu:
-Nasıl ödeyebilirim?

Heyecanlandı adam
- Haydi yat dizlerime!

Genç kadın bir kedi uysallığında, yattı dizlerine usulca...
Adam, şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının...
Saçları, güneşe ve yağmurlara hasret

hiç yaşanmamış baharlara benziyordu...
Çaresizliğini ördü sırasıra...
Sonra saçının her teline mutluluğun çığlıklarını bağladı adam...
Yetmedi, gizli düğüm attı... Ağladı...
Hava kararmak üzereydi...

Dışarıda yağmur yağıyordu delice...


Adam, sürekli borç defterlerini kurcalıyordu...

Genç kadının gözlerinin içine baktı...
- Bana yürek borcun var!

Borcunun farkındaydı sanki genç kadın, şaşırmadı...
- Bu borcumu nasıl ödeyebilirim?

Adam kollarını uzattı
- Haydi tut ellerimi!

Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın...
Elleri öyle sıcaktı ki, eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde...


Genç kadın gitmek üzereydi...

Adam son kez seslendi:
- Bana can borcun var!

Kadın irkildi!
- Can mı?

Sigarasından derin bir nefes çekti adam...
- Evet... Can borcun var. Sensizlik öldürüyor beni!

Hoşuna gitti sözler kadının
- Peki bu borcumu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun?

Adam, biraz daha yaklaştı...
- Yum gözlerini!

Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini...
Adam da yumdu gözlerini...

Masumca bir öpücük kondurdu kadının titreyen dudaklarına...

- Bu ne şimdi yaptığın? diyerek çattı kaşlarını kadın...

Adam,pişmanlıkla memnunluk arasında gidip geldi...

Kekeledi...

Hayat öpücüğüydü!

Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle...

Adam, şaşırdı...
- Ya senin bu yaptığın neydi?

Genç kadın kapıya yöneldi...
- Veda öpücüğü!
Kalan borçlarına karşılık, yürek dolusu çaresizlik
Ve bir de mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti genç kadın...

Adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına...
- Ne olur iyi bak umut çiçeklerime, solmasınlar...

Genç kadın sümbülleri aldı...
- Merak etme, gün aşırı sularım çiçeklerini!

Adam sevindi:
- Güneşe, suya gerek yok. Gülümse yeter!

Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam
- Umutlarımı kefil yaptım. Unutma, bana aşk borçlusun!

Haykırışı yağmura karıştı...
Kadın, yağmuru hissetmeyen kalabalığa...

17 Ocak 2019 Perşembe

YİNE TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU... ♥


Yine tüylerim diken diken oldu...
Beni benden aldı, yüreğimi söktü...
Sol yanımdaki boşluğu hissedebiliyorum...
Uçuyor sevgiliye doğru...
Evet, senden bahsediyorum adamım...
Yüreğim sana doğru geliyor...
Haydi tut onu, kendi yüreğinin yanına koy...
Lütfen incitme, iyi bak ona...
Çünkü o yok olursa, ben de yok olurum...

Yasemin F. Kılıçaslan (Melez Kaplan)


17. 01. 2019 - 23.34

♥♥♥

https://www.instagram.com/yaseminfkilicaslan/

#aşk #love #şiir #şair #şairyaseminfkılıçaslan #fkılıçaslan #âşık #aşkkadını #romanyazarı #yazar #poet #writer #raymondlefevre #70s #80s #tutkulumüzikler #yeşilçam #aşk #duygusal #romantik #adam #adamım #emirkırhan #emiryaren #sonsuzamor #nisangirdabı #sevgili #sevgilim #neredesin ellerimboş #yüreğimbeniterketti #ellerimitut #alevalev #sonsuzamornisangirdabı

12 Ocak 2019 Cumartesi

Enigma - Sitting on the Moon





         Normalde Enigma dinlemem. Dinlemediğim eserleri blogumda asla paylaşmam. Sitting On The Moon adlı eserin özelliği nedir? diye soran sesinizi duyabiliyorum. İster Enigma ister bir başka gruba ait olsun, Sitting On Moon adlı eserin bendeki anısı çok değerlidir. Bundan dokuz sene evvel Sonsuz Amor 1 - Nisan Girdabı'nı ya da o zamanki adıyla (ilk adıyla Aşkı Öğreten Adam'ı) yazarken, kitabın ortalarında, Yâren'in gördüğü bir rüya vardı; o bölümü anlatırken yeni taşındığım TOKİ'DEKİ evimin küçük, boş ama sıcacık odasında, bilgisayar masama oturmuş müzik arşivimi talan ediyordum. Karşıma Sitting On Moon çıktı, bilgisayarımda var olan ama kime ait olduğunu, bilgisayarıma nasıl ve nereden geldiğini bilmediğim bu şarkıyı merak edip açtım, dinledikçe hoşuma gitti. Her bitişinde yeniden başlıyordu. Beni tanıyanlar, EPİC, CELTİC, CHİLL OUT tarzı müziklerden ne denli hoşlandığımı iyi bilirler. Canlarım benim. :) ♥

         Açtım kitabımı, sıcacık odamda, bilgisayar masamın başında oturdum, tüplü bilgisayarımı ve içindeki SONSUZ AMORU'MU açtım, Yâren'im anlatmaya başladım. Nisan Girdabı severek okuyanlar hatırlayacaktır; Emir'in sabahın köründe motosikletine atlayıp satın aldığı arazinin yoluna düştüğü bölümde karşısına birden bire yıllardır görmediği manevî kardeşi ve eski müzik grubundan Ekrem'in hayalini görüp ardından kaza geçiriyordu. Kazayı ufak sıyrıklarla atlatıp araziye gidiyor ve daha önce Yâren'in ağzını yoklayarak ondan edindiği bilgilere göre oraya yaptıracağı evin temelini atıyordu. Yanında çok kıymetli dostu Mazhar Etil de vardı...

         Emir'in aklı Ekrem'in yanındaydı. Yine Yakamoz Beşlisi Grubu'ndan, Antalya'da yaşayan ve hâlâ görüştüğü can dostu olan Miralay'ı arayıp ona grubu yeniden bir araya getirmekten söz ediyordu. Emir, eski dostları Ekrem'i ve Tolga'yı gerçekten çok özlemişti. Kırkından sonra aşkı bulduğu Yâren, onda büyük değişimlere neden olmuştu...

         Buraya kadar tamam... Şimdi gelelim Yâren'in gördüğü rüyayı anlattığım bölümde dinlediğim Sitting On The Moon adlı şarkıya. Yâren, Emir'in kaza geçirdiği bölümün sonunda çok üzülüyor ama sevdiği adamın yanında olamıyordu. O gece Yâren derin bir uyku çekiyor ve rüyasında Emir'in ona yaptıracağı evin tamamlanmış hâlini görüyordu. Emir'e anlattığı hayalindeki yatak odası bile yapılmıştı. Ancak rüyanın başı o kadar da güzel değildi. Başından beri kafayı Yâren'e takan Melisa ve onun kötü, Tunuslu adamı Agâh da Yâren'in rüyasındaydı ve Yâren'i öldürmeye çalışıyorlardı. Kâbus gibi başlayan rüya, ilginç devam ediyordu. Yâren, onu öldürmeye çalışanların elinden kurtuluyor ve Emir'e rastlıyordu. Emir ona, "Yüzünü görmeden, sesini duymadan sevdim seni... Biliyordum bir gün hayatıma gireceğini..." diyordu. Ve bu, Yâren için inanılmaz sözlerdi. Çünkü, yine okuyanlar bilirler, (İnşaallah henüz okumayanlar da okumak isterler ve okurlar. Amin! ♥) Yâren, kısa bir süre önce odasına bırakılan gizli bestenin şifreli sözlerini hatırlar, orada da aynen şöyle yazmaktadır; "Yüzünü görmeden, sesini duymadan sevdim seni, biliyordum bir gün hayatıma gireceğini..."

         Heyecan, romantizm, aşk, dostluk, gizemli rüyalar, geçmişten gelen dostlar... İşte Nisan Girdabı!

         Rüyayı anlattığım bölümü okurken aklıma Sitting On The Moon gelir, açar dinlerim, o geceye döner hüzünlenirim, mutluluk parıltıları düşer kristal gözlerimden... Ve yahut tıpkı bu gece olduğu gibi internette gezerken Sitting On The Moon'a rastlarım, "Vay be," derim kendi kendime, bu şarkı o şarkı, aradan 9 sene geçse de beni titreten, o geceye götüren, aşkımı anlattığım Nisan Girdabım'la bütünleşen şarkı...

         İşte, kitap yazmak böyle harika duygular yaşatır yazara, yazarken mutlu olursun, okurken onlarla beraber güler onlarla beraber ağlarsın. Ama mutluluktan...

         Yıllar geçer, bir şarkı seni onlara götürür, aynı duyguyu tadar aynı hüznü yaşar aynı gülüşü takınırsın ve dersin ki; "İyi ki yazmışım..." ♥



Yasemin F. Kılıçaslan (Melez Kaplan)

21 Temmuz 2018 Cumartesi

BU GECE...

Bu gece içimde bir duygu seli var ki ona kapılmamak ne mümkün. Arşivi gezerken bu videoya rastladım; 80'li yıllara damgasını vuran Wham! grubuna ait Where Did Your Heart Go isimli duygusal şarkı...

"Kalbin nereye gidiyor, gitti..."

♥♥♥

Peki ya senin kalbin nerede? 

Bu tarz şarkıları seven tüm gül yürekli dostlara gelsin...

♥♥♥

(Dosyanın yüklenmesi, işlenmesi biraz uzun sürüyor, bilginize...)


Video çalışmıyorsa, linke tıklayın...
https://www.youtube.com/watch?v=KM_rQf2Llf4

Mutlu pazarlar...

Yasemin F. Kılıçaslan
Sonsuz Amor
Nisan Girdabı
Kitaptaki Sır
Hipnoz (Yolda...)