İçerik: 1.Seyahat Fotoğrafları 2.Seyahat Notları 3. Sonsuz Amor Adlı Roman Serisi'ne ait Kitaplar 4. Kitaplar Hakkında Detaylı Bilgiler 5. Kitapta Yer Alan Kahramanlara Ait Tanıtımlar 6. Yazara Ait Şiirler 7. Yazara Ait Deneme Yazıları 8. Sinema Dünyası 9. Png Uzantılı Resimler 10. Gif Uzantılı Resimler 11. Art 12. Sağlık Notları 13. Bakım Tüyoları
19 Nisan 2019 Cuma
18 Nisan 2019 Perşembe
GÖBEKLİTEPE
Göbeklitepe Höyüğü, Şanlıurfa'da
bir tepe üzerine kurulu Cilalı Taş Devrinden kalma, dünyanın bilinen en eski
dini yapılar topluluğu.
1963'te fark edilen dokuz hektarlık kazı
bölgesinin önemi yaklaşık 10 yıl kadar önce tarlasını karasabanla sürerken
bulduğu oymalı taşı müzeye götüren Mahmut Kılıç sayesinde anlaşılabilmiştir.
Şanlıurfa'ya 20 km 'lik bir mesafede,
Örencik Köyü yakınlarındadır.
Çapları 30 metreyi
bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde,
kireçtaşından bağımsız sütun yer almaktadır. Yapıların iç duvarlarında da daha
küçük sütunlar bulunmaktadır.
Göbeklitepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.
Göbeklitepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.
Göbeklitepe Antik Kenti'ne ilgi duymamın asıl nedeni şifreler içeriyor olmasıdır. Önceki yazılarımda belirttiğim gibi arkeolog olmayı çok istedim ama olmadı. Hayatımda ilgilerimi destekleyen değil de engelleyen çok oldu. Ama yine de bu arkeolojiye ilgi duymama ve araştırmalar yapmama engel değil. Şanlıurfa uzun yıllardır ilgimi çeken, görmek istediğim bir kentimizdir; tarihiyle, evleriyle, ilk üniversitesiyle, ovasıyla...
Tabiî kebabını da unutmamak gerek... :)
Gelelim Göbeklitepe'ye; inşaallah tez zamanda gideceğim. En yakın temmuz ayı...
Taşların üzerindeki sembollerin astronomik mesajlar içermesi, yine dünyanın dört bir yanına yayılmış ırklara delalet etmesi gerçekten çok ilginç...
Aborjinler!
Nasa'nın yakın zamanda fotoğrafladığı
"Kara delik"
Sizce de ilginç, değil mi?
Tarihi kentleri dolaşırken beğendiğimiz eserlerin fotoğraflarını, videolarını çekmek hoşumuza gider. Paylaşmak, herkesin görmesini sağlamak, beğeni ve yorumlar almak...
Ama aslında gezmek, sadece fotoğraf çekip paylaşmaktan ibaret olmamalı; o gezdiğimiz yeri güzelce araştırmalıyız çünkü tarih kelimesi sandığımızdan daha önemli; ülkemiz sınırları içerisinde yer alan tarih hepimizi ilgilendiriyor. Bilhassa çocuklara tavsiyem; tarihi iyi araştırın, kulaktan dolma bilgilere her zaman inanmayın, dilinizi geliştirin, eski yazıtları okuyabilmek için bu şart. Şu fotoğraflara her baktığımda oralara gitmeyi daha çok istediğimi düşünüyorum. Gittiğim zaman detaylı bir yazı hazırlayacağım...
Sevgiler, Yasemin F. Kılıçaslan
Sonsuz Amor
Nisan Girdabı
Kitaptaki Sır
Hipnoz (Yolda)
Etiketler:
aborjin,
blog,
Blogger,
blok,
follow,
göbeklitepe,
harran,
history,
İLGİNÇ,
işaret,
kara delik,
sembol,
symbol,
şanlıurfa,
takip,
TARİHİ KENTLERİMİZ,
urfa,
yasemn f. kılıçaslan
KARA DELİK NEDİR?
ABD Ulusal Bilim Vakfının, Event Horizon
Telescope (Olay Ufku Teleskopu) ile çektiği kara delik fotoğrafı yayınlandı.
Kara
delik, uzayda bulunan ve ışığın dahi kaçamadığı çok çok güçlü bir çekim gücüne
sahip olan bir bölgedir. Çok güçlü bir yer çekimi oluşur,çünkü madde minik bir
boşluğa sıkışmıştır.
En
yaygın kara delik tipi ise yıldızsal olarak isimlendirilen
orta-büyüklükteki kara deliklerdir. Bir yıldızsal kara deliğinin
kütlesi Güneş’in kütlesinden yaklaşık 20 kat daha büyük olabilir ve
yaklaşık olarak 16 km
çapındaki bir topun içerisine yerleştirilebilir. Samanyolu Galaksi‘sinde
düzinelerce yıldızsal kara delik bulunabilir.
En büyük kara delikler ise “süper
kütleli” olarak isimlendirilir. Bu kara delikler bir milyon
tane Güneş’in bileşiminden daha büyük kütlelidirler ve çapı, yaklaşık olarak
Güneş Sistemi büyüklüğünde olan bir topun içerisine yerleştirilebilir. Bilimsel
deliller; büyük galaksilerin her birinin merkezinde bir tane süper kütleli kara
delik bulunduğunu gösteriyor. Samanyolu Galaksimizin merkezinde olduğu
düşünülen süper kütleli kara deliğin ismi ise Sagittarius A‘dır. Bu kara delik, yaklaşık 4
milyon tane Güneş’in kütlesine eşit bir kütleye sahiptir ve yaklaşık bir güneş
büyüklüğünde çapı olan bir topun içerisine yerleştirilebilir.
İlksel
kara deliklerin evrenin ilk zamanlarında, Büyük Patlama’dan (Big Bang) hemen
sonra oluştuğu düşünülüyor.
Yıldızsal kara delikleri ise; çok
büyük kütleli bir yıldızın kendi merkezine doğru patlaması (çöküşü) sonucu
oluşurlar. Bu çöküş aynı zamanda bir süpernovaya ya da uzaya
doğru patlayan yıldız patlamalarına sebep olur.
Süper kütleli kara delikler için ise; bilimciler
bu kara deliklerin içerisinde bulundukları galaksiler ile aynı anda
oluştuklarını düşünüyorlar. Bu kara deliklerin büyüklüğü içerisinde
bulundukları galaksinin kütlesine ve büyüklüğüne bağlıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)