17 Ocak 2019 Perşembe

AMA BEN ONUN KİM OLDUĞUNU BİLİYORUM!


Ama Ben O'nun Kim Olduğunu Biliyorum!


Yaşlı bir Bey, sabah erkenden evinden çıkmış; yolda ilerlerken bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler yaşlı Bey'i hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler önce pansuman yapmışlar ve biraz beklemesini, röntgen filmi çekerek herhangi bir kırık  ya da çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler. Yaşlı Bey huzursuzlanmış; acelesi olduğunu, röntgen filmi çekilmek istemediğini söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar;
"Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum!"
"Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz..." deyince, yaşlı adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım Alzheimer hastası, hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor!" demiş. Hemşireler, hayretle "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı etmek için koşuşturuyorsunuz?" diye sormuşlar. Adam buruk bir sesle cevap vermiş:
"Ama ben onun kim olduğunu biliyorum..."

♥♥♥

Bu parçayı ilk okuduğumda çok etkilendim. Aklıma tabiî ki hazırladığım Sonsuz Amor Serisi'nin ilk eseri olan Nisan Girdabı'ndaki Emir Kırhan geldi. Yâren'e olan derunî aşkı, Emir'i pek çok kadının, kızın gözünde mükemmel biri yapıyor. Kimse mükemmel değildir, ama Emir Kırhan sahiden de mükemmele yakın bir adam. Ve Yâren aynı şekilde hastalansa, o da hiç tereddütsüz ona koşar...

♥♥♥